Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Vücut eğitimi ve spor kısmı mezunu olan Serkan Alım (24), bundan 5 yıl evvel sırt çantasını alarak tek başına yollara düştü. Yaşadığı etraftan, içinden çıkılması ve yaşaması güç, her metrekaresi betonlaşmış yeşile hasret kentten ruhunu ve vücudunu bir biçimde çıkartmak istedi. Bunca gürültü ortasında kulaklarını her şeye kapattı ve yalnızca tabiatın sesine kulak verdi. Tek başına çıktığı bu yolda tüm hava şartlarına karşın, yılın en az 200 gününü dağlarda ve ormanlarda 4 mevsim kamplar kurarak yaşadı. Yaşadığı bu kuvvetli ve hoş tüm maceraları paylaşmak, birebir vakitte geçimini de sağlamak gayesiyle 4 sene evvel bir YouTube kanalı açtı ve dağlarla olan kıssalarını anlatmaya başladı. Hem finans kaynağı ve kendine anı olsun diye hem de bir şeyleri paylaşmak için açtığı bu kanal sayesinde geçimini de sağladı.
İLKOKULDA ÇİZDİĞİ FOTOĞRAFTAKİ MESKENİ YAPTI
Serkan’ın seyahati birinci evvel kendi içinde başladı. İçine kapandığı, kendi kabuğuna çekildiği vakitlerden birinde kentin içinde yaşadığı, alışılagelmiş hayatın boş ve anlamsız olduğunu fark etti. Maddi ve manevi olarak hazır hissettiği bir vakitte da düştü yollara. Bu seyahatte Amanos Dağları’nı baştan sona tek başına kamp kurarak geçti.
Kendi meskenini yapma fikrinin ise çocukluk hayali olduğunu lisana getiren Serkan Alım, mesken imal öyküsünü, “Hatırlarsanız çocukken ilkokulda fotoğraf dersleri olurdu. O beyaz kağıtlara yaşamak istediğimiz hayallerimizi yansıtırdık. Ben daima tabiatla alakalı fotoğraflar çizmeye çalışırdım. Üstte bulutlar, bulutların ortasında güneş, ağaçlar, kuşlar, orman, dağ ve kesinlikle küçük sevecen bir konut. Düşünüyorum da kimse kent yaşantısıyla ilgili bir şeyler çizmemiştir. Hiç gökdelen, bina çizen bir arkadaşıma rastlamadım. Anlatmak istediğim şu ki ilişkin olduğumuz yer çocukken bile bilinçaltımızda vardı ve biz ömrün asıl kaynağı olan, ilişkin olduğumuz tabiattan ve o hayalden ne acı ki bir formda uzaklaştık ve uzaklaştırıldık. Küçük konutu yapmamdaki emel yıllardır hayalini kurduğum fotoğraf derslerinde çizdiğim bu yaşama birinci adımı atmaktı ve çok şükür birinci adımı attım. Bu küçük meskenin yanına daha kapsamlı ve daha büyük 2 katlı bir ahşap mesken projem var. Umarım bu hayalimi de gerçekleştirebilirim” kelamlarıyla anlattı.
SADECE EL ALETLERİ KULLANDI
40 bin liraya mâl olan 12 metrekarelik ahşap konut, yerden 1 metre su basımı olarak yükseltilmiş ve en yüksek noktası da 4 metre uzunluğunda. Konutun alt kısmında su basımıyla oluşan yükseklikte 12 metrekarelik bir depolama ve odunluk alanı mevcut. Bu alan kışlık odun ve fazla eşyalar için depolama olarak kullanılıyor. Kışın ısınma sorunu yaşamadığını, konutun metrekaresinin az ve yapının ahşap olmasından kaynaklı olarak sobanın epeyce kâfi olduğuna dikkat çeken Serkan, biraz teknik bilgi ve biraz el hüneriyle herkesin meskenini yapabileceğini söylüyor.
Bölgede elektrik olmadığı için, ahşap meskeni yalnızca el aletleri kullanarak yapmak zorunda kalan Serkan Alım, “El aletleriyle bir yapı ortaya çıkartmak elbette güç oldu. Bilhassa de beni en çok yoran el testeresi oldu diyebilirim. Eminim düzgün bir şarjlı matkabım ve şarjlı bir testerem olsaydı çok daha kısa müddette meskeni bitirirdim diye düşünüyorum” bilgisini paylaştı.
‘EVİ HİÇ BEĞENMEYENLER, ELEŞTİRENLER DE OLDU’
Serkan, “Sosyal medyadan olumlu yahut olumsuz binlerce yorum geldi. Gelen tüm yorumlar için çok teşekkür ederim” deyip şunları da ekledi:
“Evi beğenen çok kişi olmasına karşı hiç beğenmeyen ve eleştirenler de oldu. En çok eleştirilen hususlar temelin briket olması ve meskenin küçük olmasından ötürü geldi. Halbuki ki briket ve harçla yaptığım bu temelin en az 50 yıl ömrü olduğunu düşünüyorum. Meskenin küçük olduğu konusuna gelince benim için çok kâfi bir hayat alanı oldu. Daha büyük yapmak isteyen büyüğünü yapar ve sorun ortadan kalkar.”
‘EV İMAL GÖRÜNTÜSÜ YOUTUBE’DA 10 MİLYON İZLENDİ’
Evi yapmadan evvel bu kadar ilgi göreceğini düşünmediğine değinen Serkan Alım, “Ev imal görüntüm toplumsal medyada zannettiğimin çok çok üstünde bir ilgi gördü. 10 milyondan fazla izlenme aldı. Şimdilerde iki katlı çok farklı bir modelde yeniden ahşaptan bir mesken yapmayı düşünüyorum. Bu sefer daha kapsamlı ve üzerine düşünülmüş bir mesken olacak” dedi.
“Böyle bir konut yapmak isteyenlere en büyük tavsiyem planlı, programlı ve çok araştırarak yuvalarınızı inşa edin” teklifinde bulunan Serkan, “İmkanınız vars matkap alarak çivi yerine vida kullanın, el testeresi yerine âlâ bir elektrikli testere alın. Sabırlı ve azimli olun, eminim olağanüstü işler yapacaksınız” açıklamasında bulundu.
‘DEPREM FELAKETİ 30 KİLOMETRE YAKININDA YAŞANDI’
Yaşadığımız sarsıntı felaketiyle ilgili, “Maalesef akıllara sakinlik veren, yürekleri yakan korkutucu sarsıntılar yaşadık. Kimi insanların meskenleri, kimi insanların umutları, kimi insanların da yuvaları yıkıldı” diyen Serkan Alım, “Çok şükür ben ve ailem bu zelzelelerde ziyan görmedik fakat ben de dahil olmak üzere hepimizin psikolojisi bozuldu. Birçok kişi zelzele olacak mı olmayacak mı korkusu ve korkusuyla yaşamak zorunda kaldı” formunda konuştu.
Birçok insanın sarsıntının hissedilmediği yerlere göç etmeye başladığına, kalanların birçoğunun ise sokaklarda ve parklarda kurulan çadır ve barakalarda yaşadıklarına değinen Serkan, 6 Şubat’ta yaşanan sarsıntı felaketinin yapmış olduğu ahşap meskenin neredeyse 30 kilometre yakınında yaşandığını lisana getirip şöyle konuştu:
“Bu iki büyük sarsıntı birçok konutun yıkımına sebep oldu, fakat ahşap meskende en ufak bir ziyan yoktu. Zelzele yaşandıktan sonra ailemi çabucak ahşap meskene yerleştirdim. Ahşap ve prefabrik yapılar sarsıntıda risk teşkil etmiyor. Bu küçük meskeni bir gün bu türlü acı bir biçimde kullanacağımız aklıma gelmezdi. Lakin güzel ki yapmışım diyorum, çok yararını gördük.”