Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Ulaşım Esnaf Odaları ve Birlikleri’ iftar programına katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından Yenikapı’daki Mimar Kadir Topbaş Şov ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programa, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu ile esnaf odası liderleri ve vatandaşlar katıldı. İftar programı Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. Yemeğinin akabinde Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yaptı.
“GELMİŞ GEÇMİŞ EN DEMOKRATİK İDARE OLDUĞUMUZU ARGÜMAN EDİYORUZ”
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, “Bu demokratik ortamı yaratma konusunda gelmiş geçmiş en demokratik idare olduğumuzu tez ediyoruz. Bir kişinin isteği, keyfi doğrultusunda değil, tüm paydaşların gereksinimleri doğrultusunda karar alıyoruz. Öncelikle 16 milyon insanımız elbette ki, devletimizin kurumları, kurallarıyla bir arada yönetilen devletimiz kurumları. Elbette ki o işin temsilcisi olan odalar, meslek odaları daima birlikte konuşuyor, düşünüyor ve demokrasinin gereğini yerine getiriyoruz. Çok yakında umut ediyoruz ki ve buna yürekten inanıyoruz ve de kararlı olduğumuzu ilan ediyoruz ki bu demokratik, iştirakçi, şeffaf yaklaşım, saygıdeğer 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde tüm Türkiye’de, her bahiste hakim olacak. O vakit göreceksiniz bu ülkede her şey çok daha hoş, huzurlu ve hakikat kararların verildiği, her kesiti memnun eden ve fonksiyonelliği yüksek kararların alındığı ahlaklı, faziletli, adaletli bir devri ülkemizde var edeceğiz” dedi.
“DEVLETİ YÖNETENLERİN ADİL OLMASI GEREKİRö
Ramazan ayında herkesin vicdan sorgulaması yapması gerektiğini vurgulayan Millet İttifakının Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yunus Emre’yle başlayayım. Yunus Emre der ki, ‘İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu birçok okumaktır.’ O vakit sorumuz şu, Kendini bilmek ne demektir? Kendini bilmek, adaletli olmak demektir. Kendini bilmek, siyasette kendini topluma adamak demektir. Kendini bilmek, şayet bir vatandaş bir akşam meskeninde aç kalıyorsa, 85 milyonun aç kaldığını bilmek demektir. Kendini bilmek tıpkı vakitte direksiyon sallayıp, 16 milyonun taşınması için efor harcayan kıymetli arkadaşlarımıza sürücü dostlarına, onlara kucak açmak ve onların meselelerine kilitlenmek ve o meseleleri çözmek demektir. O nedenle kendini bilmek sıradan bir olay değildir. Ulaşım esnafımız burada. Böylesine hoş bir atmosferde bizi buluşturan İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Sayın Ekrem İmamoğlu’na inşallah cumhurbaşkanı yardımcısı da olacak ve önüne çıkan bütün manileri kendi imzasıyla çözecektir. Kendini bilmek tıpkı vakitte adaletli olmak demektir. Yani devleti yönetenlerin adil olması gerekir. Zira devletin dini adaletse adaletli davranmak demektir. Şayet siz servis aracına yüzde 8 KDV ancak başka ulaşım araçlarına yüzde 18 KDV uygularsanız burada bir adaletsizlik var demektir. O vakit biz adaletsizliği kaldırmak ve bu ülkeye adaleti getirmek için uğraş edeceğiz. Şayet siz yatına binip bütün denizlerde keyifle gezmeye çalışan rastgele bir vatandaşımıza KDV’siz ÖTV’siz akaryakıt veriyorsunuz lakin traktörünü kullanana, günün 24 saati direksiyon sallayanlara şayet yüzde 18’den KDV uyguluyorsanız ÖTV uyguluyorsanız burada bir haksızlık var demektir, bir adaletsizlik var demektir” formunda konuştu.
“KAMYONLAR İÇİN, TIRLAR İÇİN, OTOBÜSLER İÇİN PLAKA SINIRLAMASI GETİRİLMESİ LAZIM”
Kemal Kılıçdaroğlu, sürücülerle daha evvel pek çok defa toplantı yaptığını söz ederek, “Düşünün memursunuz emekli olduğunuzda emekli ikramiyeniz var. Emekçisiniz, emekli olduğunuzda yahut emekliliğiniz geldiğinde kıdem tazminatı hakkınız var. Esnaf, şayet dükkan sahibi ise, dükkanı âlâ yerdeyse hava parası var. Direksiyon sallayan sürücülerin ne hakkı var Allah aşkına? Onların da bir kıdem tazminatı olmalı, onların kıdem tazminatı plaka sınırlamasıyla gelmeli. Plaka kıymetlendiği andan itibaren onların da hakkının teslim edilmesi lazım. Münasebetiyle kamyonları için, tırları için, otobüsleri için plaka sınırlaması getirilmesi lazım. Her önüne gelen kamyon alırsa, her önüne gelen tır alırsa, her önüne gelen otobüs alırsa o vakit ne olacak? Beşerler gelir elde edemeyecek. Var olan, alın teriyle çalışıp gelir elde edenler de ziyan etmeye başlayacak. Bunun da engellenmesi lazım. Dünyanın garantilerini veriyorlar. ÖTV’sini veriyorlar. KDV’sini veriyor. Bunları sıfırlıyorlar. Avro bazında, dolar bazında paralar veriyorlar. Yüksek faizler veriyorlar. Alın teri döken, direksiyon sallayan insanın hakkını teslim etmiyorlar. Bilmenizi isterim. Adaleti bu ülkeye kesinlikle getireceğim. Herkesin hakkını ve hukukunu teslim edeceğim. Hiç kimse telaş etmesin” diye konuştu.
“SİYASETİ UYGUNLUKTA MÜSABAKA OLARAK GÖRÜYORUM”
Kılıçdaroğlu konuşmasına öHiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin inancını sorgulamadan, hiç kimsenin ömür biçimini sorgulamadan, mağdur olan herkesin yanında olmak benim namus borcumdur. Direksiyon sallayan, alın teri döken bedelli arkadaşlarım, pahalı kardeşlerim hiç meraklanmayın. Bu ülkeye baharlar gelecek. Bu ülkede hepimiz huzur içinde yaşayacağız. Herkesin hakkı, hukuku teslim edilecek. Hiç tasa etmeyiniz. Siyaseti düzgünlükte müsabaka olarak görüyorum. Birbirimizi karalamak için değil. Güzellikte müsabaka için, adaleti sağlamak için, herkesin hakkını hukukunu teslim etmek için devlette liyakati sağlamak için, KPSS imtihanına girip de yüksek puan alıp sözlüde elenenlerin haklarının teslim edilmesi için çaba etmek zorundayız. Bunu yaptığımız vakit bu ülkeye elbette ki baharlar gelecek. Elbette ki hoşluklar gelecek. Elbette ki bana oy vermeseniz bile ben sizin hakkınızı teslim edeceğim. Bundan hiç kimsenin kaygısı olmasın. Öteki politikler üzere değilim. Sizin oy versin vermesin, mağdur olan kim varsa onun yanında olacağım. Ve onun hakkını, hukukunu teslim edeceğim. Bundan emin olmanızı isterim” halinde konuştu.