Galatasaray, Spor Toto Üstün Lig’in 29’uncu haftasında Kayserispor’u 6-0’lık net bir skorla mağlup etti. Harika Lig devinin bu galibiyetini spor müellifleri kıymetlendirdi.
Sarı-kırmızılıların farklı zaferinin akabinde Milliyet Gazetesi müelliflerinden Osman Şenher çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Osman Şenher, bonservisi Galatasaray’da olmayan deneyimli futbolcuyla ilgili flaş övgüler dizdi.
İşte Galatasaray – Kayserispor maçı sonrası yapılan değerlendirmeler…
DÖNÜŞÜ HARİKA OLDU
Galatasaray son haftalarda kazansa bile sorunlu maçlar oynadı. Fakat; Başakşehir müsabakasında yaşananlardan futbolcular muhakkak ki ders almış. Kayserispor karşısında alanda koşmayan, uğraş etmeyen, arkadaşlarının kademesine girmeyen bir tek futbolcu yoktu.
Takım olarak bütünleşmişler. Eleştirdiğimiz orta saha tek sözle harikaydı. Hele ki Torreira’nın o kadar çok artısı var ki resmen atom karınca. Hamleye çıkıyor, defansına yardım ediyor. Alanda dün gece basmadık yer bırakmadı. Lakin ekip olarak maçın başında bu aşikardı. Icardi her atılan uzun topu kovaladı, Kayseri defansına baskı yaptı, goller attı, gol attırdı. Gerçek kalitesini alana koydu.
Kerem birinci yarı Icardi’nin golünde asist yaptı. Kadrosuna bir penaltı kazandırdı. Üç de gol durumuna girdi. Talihi biraz yanında olsaydı, kendi ismine attığı gol sayısını artırabilirdi lakin uygun bir maç çıkardı. Rashica, Boey’in önünde birinci 11’de oynayacak birinci isim. Kayseri maçında attığı gole bakın; rakibini geçiyor, topu sürüyor, fevkalâde bir çaba ve gücü bitmiyor. Sonuçta akıllı bir vuruşla da golünü attı. Bu yetmiyormuş üzere arkadaşlarına devamlı yardım etti. Harikaya yakın oynadı.
Mertens sakatlıktan yeni çıktı. Kendini güç olarak biraz daha toparlarsa çok daha güzel işler yapacak. Şunu kabul edelim ki, çok akıllı, çok zeki ve çok büyük bir yetenek. Oliveira eski maçlara göre daha hareketliydi. O da arkadaşlarına ayak uydurdu. Orta alanda yeterli paslar verdi, defansına yardım etti. Son beş-altı karşılaşmadaki kaybolan bütünlüğü dün gece tüm futbolcularda gördük.
Zaniolo sonradan oyuna girdi. Sol ayağıyla attığı bir altıncı gol var ki; nitekim hürmet duymamak mümkün değil. Bu türlü hoş şutlar ve goller ile o topu kazanırkenki çabayı seyrettikçe beşerler futboldan daha çok keyif alıyor. İtalyan forvet daha tam olarak hazır değil. Biraz daha güçlendiğinde bu harikulade yetenek çok daha yararlı olacak.
Sonuçta Sam Adekugbe, Victor Nelsson, Sacha Boey ve Abdülkerim Bardakçı olmak üzere geri dörtlüdeki oyuncular düzgün bir 90 dakikayı geride bıraktılar. Hakem Kürşad Filiz, birinci yarıda Nelsson’a kart çıkartabilirdi, Danimarkalı futbolcu ucuz kurtuldu.
Kayserispor ise rakibini yenmeye gelmiş. Çok bireyle hamleye çıkınca savunma bloğunu önde kurunca o boş alanları Cim Bom çok yeterli kıymetlendirdi. Çağdaş hoca Fenerbahçe maçında da tıpkı yanılgıyı yaptı. Büyük kadrolarla oynarken birinci bölgeyi daha geride tutması lazım.
LİDERLİĞİN HAKKINI VERİYOR / BURCU KAPU
Her hafta şampiyonluk kupasına bir adım daha yaklaşan Galatasaray, ligdeki pozisyonunun hakkını vermeye devam ediyor. Peş peşe tam 10 iç saha maçını kazanan kadro olmak, rakipler ismine elbet huzursuz edici… Bunun farkında olan Çağdaş Hoca, taraftar baskısı altında geçecek 90 dakikaya geriden topla çıkarak değil, her topu Thiam’a uzun göndererek başladı.
Kendi yarı alanında yapacağı her fazladan pas, yalnızca sarı-kırmızılı oyuncuların baskısı değil taraftarın da yıpratıcı baskısı altında kalacağının şuurundaydı. Çünkü bu dönem Galatasaray taraftarı, ekibi bir gol atarsa bir gol de onlar attırıyor. Lakin merkezi düşürüp savunman da bu kadar defolu olunca, sarı-kırmızılılara, konutunda, önde ağır baskı yapmak pek akla yatkın değil. Bu sayede Galatasaray forvet çizgisinin cezayı kesmesi hiç güç olmadı.
İlk yarı soyunma odasına 4-0 skorla giden Galatasaray’da taraftarın yüzünü güldüren yalnızca gol sayısı değil, tıpkı vakitte Icardi’nin 45 dakikada hat-trick yaparak fabrika ayarlarının bile ötesine dönmüş olmasıydı. Ligde en son zelzele felaketinden evvelki Trabzonspor maçında gol atmış olan Icardi, sırtı dönük muazzam oyunu, topla buluştuğu her anı kusursuz kılışıyla son haftalarda kendi formunu kendi düşürdüğü üzere tekrar kendi çıkardı.
Icardi’nin bu sert dönüşüne katkı sağlayan isim Kerem’i de es geçmemek lazım. Galatasaray’ın oyununda puzzle’ın en değerli modüllerinden biri Kerem. Evet, çok top kaybı yapıyor. Ancak topu kaybetmek için evvel sahip olmak yani sorumluluk almak gerekir. Evet hala birinci dokunuşunu daha âlâ bir hale getirebilir. Fakat hakkını teslim edelim. Kerem alanda her yerde, grubun her hamle tertibinde.
Sezon başı inatlaştığı skor ısrarından vazgeçince, başarılı bir oyun kurucu kanat oyuncusuna da dönüştü. Onun ön alandaki aktifliği ekip arkadaşlarına konfor yaratıyor, en başta da Icardi’ye. Birbirlerini ne kadar düzgün okuduklarını birinci golde gösterdiler. Başka yandan Kayserispor stoperlerinin atılım tartısı ise yedikleri her golde ortaya çıktı.
Galatasaray büyük bir coşkuyla şampiyonluğa yürüyor. Geride inanç veren kalecisi ve savunma sınırı, cengaver Torreira, oyun aklı Mertens, itidalli Rashica… Bakın daha sonradan girip gol atan wonderkid (mucize çocuk) Zaniolo’dan bahsetmedik bile.
Futbolu sanata benzetirim daima. Büyük futbolcuları ise sanatkarlara. Da Vinci’yi hepiniz bilirsiniz. Vakti vaktinde demiş ki; “Başarılı beşerler, geri çekilip başlarına bir şey gelmesini beklemeyen beşerler oluyorlar. Onlar kendilerini atılım ediyor, dünyanın başına gelen şey oluyorlar.” Galatasaray’ın şampiyonluk yürüyüşünde elbet herkes hisse sahibi. Lakin işte tam da Da Vinci’nin benzetmesi üzere Icardi bu dönem Galatasaray’ın başına gelen o “şey” oldu. Harika Lig’de gerçek bir sanatçı izliyoruz.