Hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” kabahatinden dava açılan ve mart ayında tutuklanan Ömer Örs (26) ile ilgili iddianame, Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
Mahkemece kabul edilen iddianamede, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen çalışmalarda “Semih” kod isimli N.U’dan ele geçirilen dijital materyallerde “14 L OL SÜREÇ” isimli Excel belgesinde birçok örgüt üyesinin yanı sıra tutuklu sanık Ömer Örs’ün isminin da geçtiği belirtildi.
Söz konusu “14 L OL SÜREÇ” kodlamasının örgüt içinde “Güney Marmara bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetlerine yerleştirilmesi planlanan amaç isimler” olduğunun tespit edildiğine değinilen iddianamede, şu sözlere yer verildi:
“Soruşturması Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen evrak kapsamında M.O’nun alınan sözünde, kendisinin 2012’de Bilecik’te okuduğu dönemde kalmış olduğu FETÖ/PDY örgütüne ilişkin meskende komedyen Atalay Demirci’nin eşinin kardeşi olan Ömer Örs’ün de kaldığını, o periyot Örs’ün ‘Cacao’ programını kullanmak için kendisinin çizgisini kullanmaya çalıştığını ve bu konuda kendi telefonuna bildiri geldiğini fakat kendisinin bu programı Örs’e kullandırmadığını, ayrıca o periyot yeniden örgüt meskenlerine, dershanelerin kapatılmasını engelleme amacıyla tweet atılması için internet bağlandığını, Ömer Örs dışında kimsenin paylaşımda bulunmadığını beyan ettiği, yeniden diğer bir evrakta sözü alınan B.T’nin sanık Örs ile ilgili örgüt bünyesinde konut ağabeyliği ve bölge talebe mesullüğü yaptığı tarafında beyanlarda bulunduğu, bu haliyle şüphelinin eski tarihlerden bu yana örgütle irtibatı olduğu anlaşılmıştır.”
– Sanığın birinci ifadesi
İddianamede, tutuklu sanık Ömer Örs’ün alınan birinci tabirine de atıfta bulunuldu.
Örs’ün, lise son sınıftayken askeri imtihanlara girdiği lakin mülakatta elendiğini, 2014’te üniversiteyi bitirdikten sonra yine başvurduğunu ve kazanamadığını söylediği belirtilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
“Sanık, tabirinde iddianamede geçen isimleri tanımadığını, kelamda örgütün haberleşmek için kullandığı ‘Cacao’ isimli program hakkında bilgisinin olmadığını, örgüte ilişkin meskenlerde kalmadığını ve vazife almadığını, kelamda örgütün haberleşmek için kullandığı ‘ByLock’ isimli programının yüklü olduğu telefon hattını kendisinin kullandığını ama kelam konusu programı kendisinin kullanmadığını söyleyerek üzerine atılı suçlamaları reddetmiştir.
Şüphelinin örgüte bağlı olduğu anlaşılan şirketlerde SGK kayıtlı olarak çalışmış olması konuları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğu konusunda hakkında kamu davası açılmaya yeterli kanıt elde edildiği anlaşılmıştır.”
Ömer Örs’ün 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanacağı davanın birinci duruşması temmuz ayında görülecek.