Kahramanmaraş merkezli iki büyük zelzelenin büyük yıkıma neden olduğu kentlerden olan Hatay’da çok sayıda vatandaş enkaz altında kalarak can verdi. Zelzele sonucu hayatını kaybedenlerden biri de Demirok ailesinin 11 yaşındaki oğulları Ali Armanç Demirok oldu. Anne Alev Demirok, evladının vefatının kırkıncı gününde mezarına giderek dualar edip, toprağına sarıldı.
Gözyaşları içinde feryat eden acılı annenin ayakta durmakta dahi zorlandığı görüldü. Mezarlıktan ayrıldıktan sonra evladını kaybettiği binanın önüne giden Alev Demirok, o gece yaşananları anlattı. Demirok, binayı yapan müteahhidin bir an evvel yakalanmasını istedi.
“BİR YERDEN ÇIKACAK DİYE UMUTLA BEKLEDİM. ÇOK BERBATTI HER ŞEY”
Deprem gecesi yaşananları anlatan Alev Demirok, “O gece saat 2 buçuk üzereydi. Bir orta uyandım, lavaboya gittim, baktım oğlum uyanık. Çok da memnundu, çok güler yüzlü, elindeki tabletiyle oyun oynuyordu. Sabah okula gidecekti. Sonra uyudu, ben de uyumaya geçtim ve uyandığımda zelzele oluyordu. Evvel yanımdakini salladım, ‘Yusuf, uyan’ dedim. Sonra Ali Armanç’a seslendim. ‘Anneciğim sarsıntı oluyor, uyan oğlum’ dedim. 5-6 defa bu türlü söyledim, Yusuf’u da bırakıp gidemedim, çok şiddetliydi. Yüzümüze bir şeyler dökülmeye başladı, sesler geldi ve ben artık çöktüğünü anladım. 6-7 kere ‘La İlahe İllallah’ dediğimi biliyorum ve gözlerimi kapatıp kendimi küçük oğlumun üzerine attım. Sonra altımız yarıldı ve yere düştük. Yere düştüğümüzde oğlum bana, ‘Anne buradan çıkalım. Buradan ışık görünüyor, buradan çıkabiliriz’ dedi. Biraz zorlandık fakat çıktık. Sonra ben küçüğünü getirdim ve bir yere koydum. Sonra geriye, tıpkı yere gitmek istedim fakat yolu bulamadım, çok karışıktı. Öğle saatinde gittiğimde Ali’nin yorganını gördüm. Zannettim ki yorganı düşmüş. O akıllıdır, kalkmıştır, gerimden koridora gerçek gelmiştir, o bir yerden çıkacak diye umutla bekledim. Çok berbattı her şey” dedi.
“100 BİN DOLAR PARA VERDİK, SAĞLAM DEDİK. EN İNANÇLI DEDİĞİM YERDE OĞLUMUN ÖLÜSÜNÜ ALDIM”
Oturdukları meskeni sağlam diye aldıklarını fakat oğullarına mezar olduğunu söyleyen acılı anne, “10 yıl önceydi, burası yeniydi, sıfırdı. Buraya 100 bin dolar vermiştim lakin en son 4-5 milyon ortası fiyatlar söyleniyordu. Bu 4-5 milyon nedir yahu, bunun için mi? Çocuğum ısınsın diye aldığım meskene bakın yahu. Ben bunun kelamını de almışım, yakalanacak. Aslında kelam verilmese de ben devlet yetkililerine bu manada sonsuz güveniyorum. Bir an evvel yakalanmalarını istiyorum. Benim aslında iki elim bu dünyada da öbür dünyada da onların yakasında. Ben acılı bir anneyim, ben çok berbat durumdayım, ben artık tükendim. Ben artık yarım bir beşerim, ben hayalleri yarım kalmış bir anneyim. Çocuğunuza ısınsın diye mesken alıyorsunuz, 100 bin dolar para veriyorsunuz, kıymeti 4-5 milyon TL diye meskende oturuyorsunuz, sağlam diyorsunuz. En inançlı dediğim yerde ben oğlumun ölüsünü aldım” diye konuştu.
10 YIL BOYUNCA ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI BEKLEMİŞLER
Öte yandan Alev Demirok, eşiyle evlendikten sonraki 10 yıl boyunca çocuk sahibi olamadıklarını, geçirdikleri birçok tedavi ve meşakkatli bir sürecin akabinde Ali Armanç’ın dünyaya geldiğini söyledi. Uzun yıllar bekleyip kucağına aldığı evladını el bebek gül bebek büyütüp, gözünden bile sakındığını belirten acılı anne, onu kaybettikten sonra hiçbir şeyin eskisi üzere olmayacağını söz etti.
“MÜTEAHHİT HİKMET GÜNSAY VE OĞLU BURAK GÜNSAY, BİRİNCİ DERECEDE HATALI ONLARDIR”
Oğlunu kaybetmenin kederini yaşayan baba Serdar Demirok ise, “Bizim ciğerimiz yandı, evladımızı kaybettik. Art bina sağlam, karşı bina sağlam, yandaki bina sağlam ancak bizim bina yıkıldı. Alya Uçar Apartmanı diyorum. Buranın müteahhidi Hikmet Günsay ve oğlu Burak Günsay, birinci derecede hatalı onlardır. Yapanlar onlardır, denetimlerini sağlam yapacaklardı. İkincisi yapı-denetimciler, buraya nasıl imza verdiler, nasıl onay verdiler, bu betonu nasıl denetim ettiler. Bana yaşatılan acıyı Allah inşallah onlara da yaşatır. Bir evlat acısı nasıl oluyormuş onu görsünler yaşasınlar. O evlat acısını yaşasınlar. Buraya sebep olan, imza atan herkes o acıyı yaşasın, bunu istiyoruz. Bizler rahatlayacak mıyız? Hayır. Lakin biraz olsun içimiz soğuyacak” diyerek sitem etti.